~~ HAYATLA OLAN İMTİHANI ~~

Bırakmıştı artık herşeyi bir kenara kız. Bıkmıştı hayatın yalanlarından. Hayata ne kadar bağlanmak istesede hep bir engel çıkmıştı karşısına. Ama hala bir umut vardı içinde. Her olumsuz olayın içinde bir umudu vardı. Çok eski olan bir sevdası. Tam 8 yıl önce olan bir sevdası. Hiç oluru olmayan bir sevdası. Onu görünce her ne kadar heyecanlansada karşı taraftaki insanın aynı hislerde olmadığını biliyordu ne yazıkki. Olsun o kız yinede vazgeçmiyordu bu sevdadan. Onu unutmak için kendini kandırdığı zamanlar oldu. Hayatına başka insanlar girdi. Ama o kız her zaman bir keşkeye takıldı. Keşke şuan o olsaydı, keşke şuan o sevseydi beni diye. Kaderimizi biz belirleyemediğimizide biliyordu kız. Peki vazmı geçmişti bu sevdadan, asla. 

Bazen diyorduki keşke açılmasaydı sevdiği adama. O zaman bakamazdı o şekilde. Eskisi gibi samimi bakardı belki. Nerden bilebilirdiki kız böyle bir sonuç olacağını. Hayatından tamamen yok olacağını. Bilemezdi. Halbuki ilk zamanlarda ne kadarda heyecanlı beklerdi onu görebilmek için. Sevdiği adam onu sevdiğini bilmese bile. Sadece onu görmek yeterli gelirdi halbuki. 

Halada onu görünce heyecanlanan kalbine şaşıyordu kız. Heleki yanlışlıkla parmak uclarına dokunduğunda kalbi kül olduğunu ve hala onu unutamadığını anlıyordu. Peki ona o kadar yakınken neden kilometrelerce uzak olduğunu hissediyordu kız. Bununda bir cevabı vardı elbet. Araya koyulan mesafeyi sevdiği adam belirliyordu. Bunu bilmesine rağmen bir türlü kabul edemiyordu. Bu ulaşılmaz sevdayı nasıl gönlünden atacağını da bilemiyordu. Onu duyduğu duyguların aşkmı yoksa bir hoşlantımı olduğunu da bir türlü çözemiyordu. Sadece onun gözlerine uzaktanda olsa baktığında eridiğini hissediyordu. Onun elini tutamasa bile mutlu bir hayat geçirdiğini bilmesi içini rahatlatıyordu. Buda o kızın en büyük imtihanıydı ya. 

Peki o kız bir gün sevdiği adamın karşısına çıkıp küçük de olsa bir selam verebilecek cesareti gösterebilecekmiydi. Yada ömrünün sonuna kadar bu cesareti gösteremediği için sürekli bir pişmanlık duyacakmıydı. Geleceği sadece Allah bilir. Böyke bir durumda bize düşen görev ise Allaha dua etmektir. Dualarını eksik etmemektir. Bunun bilincindeydi kız. Ama sürekli bir boşluğa çekildiğini hissediyordu. Peki bu boşluktan acaba kim kurtaracaktı onu. Sevdiği adammı yoksa onu seven başka bir adammı. Bunu bilmiyordu. En çokda bu bilinmezlik, insanları mafetmezmiydi zaten. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

~~BÜYÜK DEĞİŞİM ~~

~~ BİR ÇARESİ BULUNUR ~~

~~BU KADAR SAF MISIN ? ~~